15 Temmuz Destanı
Bundan 4 yıl önce, güzel vatanımıza, ülkemize ve milletimize karşı Siyonist dış güçlerin yerli işbirlikçileri FETO silahlı terör örgütüyle beraber kalkıştıkları darbe ile işgal girişimine karşı, (Cumhur Başkanımızın öncülüğünde) milletimizin topyekûn olarak verdiği büyük bir kahramanlık mücadelesi ile kazanılmış (süresi kısa), manası büyük olan büyük bir istiklal mücadelesinin adıdır.
15 Temmuz 2016’da darbe ile güzel vatanımıza, ülkemize ve milletimize kasteden dünya Siyonizm’inin yerli işbirlikçisi FETO, yalnızca silahlı bir terör örgütü, belli bir grup terörist hain değil, feto; ana teması hainlik, hıyanet ve ihanet olan bir zihniyetin adıdır. Kökleri tarihe dayanan bu zihniyetin çeşitli kolları olsa da ortak noktaları kin, nefret, ihanet, ahlaksızlık ve alçaklıktır.
FETO, birçok paravan yıkıcı bölücü terör örgütünü bir arada tutan çatı bir örgüttür. Bir arada, birbirine toz kondurmayan bu hain örgütler; yalan, iftira, tehdit, şantaj gibi çeşitli ahlaksız yöntemlerle çeşitli algı metotlarıyla, insanlara korku salarak devletin içine, derinliklerine sızarak belli bir dönemde hâkimiyet havası oluşturmuşlardır.
Günümüzde, sosyal medyayı yalan rüzgârına çeviren her söyledikleri, her yazdıkları istisnasız dipsiz yalan olan, kişiliksiz, ahlaksız elbiseli maymunlar çetesi de bu FETO terör örgütünün bir koludur.
Yalanla, dolanla algı oluşturarak toplumda kendi hain emelleri doğrultusunda etki oluşturmaya çalışarak planlarını yürütmektedirler. Nihai hedefleri planları güzel ülkemizi dünya Siyonizm’i adına işgaldir.
Unutmamamız gereken..!
Hain Feto çetesini, zihniyetini, ölmüş, yok edilmiş işi bitmiş kabul edemeyiz.
15 Temmuz akşamı ve gecesi, sonrasında Milli İrade nöbetlerindeki mücadele ruhumuzu uyanık bir şekilde daima devam ettirmeli, bu mücadelenin asla bitmediğinin ve bitmeyeceğinin idrakinde ve şuurunda olmalıyız.
Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanı
Mehmet Zeki Akıncı